Son zamanlarda daha sık duymaya başladığımız, karbon emisyonu kavramı tam olarak ne anlama gelmektedir ve “karbon emisyonu” doğamıza nasıl zarar vermektedir? Karbon, en basit tanımıyla, bir element ve üstelik dünya üzerinde en sık bulunan element. Soluduğumuz havadan yetiştirdiğimiz mahsullere kadar, karbon hayatımızın her alanında bulunmaktadır.

Peki, öyleyse neden karbon emisyonunu bu kadar önemsiyoruz? Karbon emisyonundan bahsederken, özellikle, karbon dioksitten bahsediyoruz. Aslında, doğal yollarla, atmosfere tonlarca karbondioksit bırakıyoruz. Hatta, en büyük doğal karbon emisyonu okyanuslar ve atmosfer arasında gerçekleşiyor. Hayvanlar ve bitkiler de solunum yoluyla karbon yayılımına sebep oluyor. Fakat doğa, mükemmel bir denge kurarak, bahsettiğimiz doğal yollardan oluşan emisyonu çok büyük oranda dengede tutuyor. Bitkiler fotosentez yoluyla karbondioksiti absorbe ederken; okyanuslar bıraktığı kadar karbondioksiti geri alarak nötrleme yapıyor.

Öyleyse, karbon doğaya hangi noktada zarar vermeye başlıyor? Bu noktada, işin içine insan faktörü girmekte; çünkü bizler arıtma işlemleri, ulaşım, fosil yakıtların kullanımı, doğal gaz ve petrol tüketimi gibi faaliyetlerimizde ekstra karbon ve sera gazı salınımına sebep oluyoruz. Buna ek olarak, karbondioksit salınımında iyileştirici bir rol oynayan ormanları da tarım için ekstra yer açma veya ekonomik faaliyetlerde kullanılmak üzere tahrip ediyoruz ve durumu daha da kötüleştiriyoruz.