2020 yılının sonu itibariyle COVID-19 pandemisi dünya çapında 1,5 milyondan fazla vakaya sebep oldu. Bu durum dünyanın herhangi bir barış zamanında tecrübe ettiği en yıkıcı ekonomik krize yol açarken, sürdürülebilir gelişme konusunda da bir gerilemeye sebep oldu. Aslında dünyamız şu an sadece COVID-19 pandemisinin neden olduğu sağlık krizi ile mücadele etmiyor. En az COVID-19 kadar tehlikeli olan -ve pandeminin önüne geçilebilmesi için alınan önlemlerin de yol açtığı- eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik krize ek olarak; gezegenimizi etkilemesi açısından en yüksek seviyeye ulaşmış bir iklim krizi de bunlara eşlik ediyor. Pandemi bizlere şunu gösterdi: bu krizlerden kurtulmak için gerçekleşecek politika oluşturma süreçlerinde çevre ve halk sağlığı gündemleri arasındaki önemli ilişkiyi anlayıp, bu iki konuyu entegre etmek gerekmektedir.

Çünkü artık biliyoruz ki, iklim ve biyoçeşitlilik konusunda yaşanan olağanüstü durumlar gezegenimizin sınırlarının da ötesine geçmekte. Bu sebeple sürdürülebilir olmayan tedarik zincirini kaldırmak, ormanları ve biyoçeşitliliği yok eden tehlikelerin önüne geçebilmek gibi çevre bilinciyle alınan önlemler “zoonoz” -yani hayvandan insana bulaşan hastalıkların- ve pandemilerin gelecekte oluşma ihtimalini azaltacaktır.

Bu sebeple de -Anadolu Ekoloji ve Kalkınma Derneği olarak- sağlık, ekonomi ve çevreyle ilgili krizlerin önüne geçebilmek, daha dirençli ve kapsayıcı toplumlar yaratmak için pandeminin sebep olduğu kriz ve riskleri göz önüne alarak daha yeşil, sürdürülebilir ve sağlıklı bir gelecek için uluslararası ortaklıklara ve işbirliklerine önem veren, küresel bir yol haritası çizilmesi gerektiği gerçeğini hatırlatıyoruz.